SG P ve Kurumsal Yayınlar
Tam 12 yıl olmuş.
O yıllarda, -henüz internet bu kadar yaygın ve hızlı değilken- her hafta hazırladığımız birer saatlik içerikleri, eski tip kasetlerle Digiturk’e teslim ediyorduk.
Bu yayınlar Perşembe günleri tüm Türkiye’deki önce Beko ardından Arçelik Bayileri’ne, şirketin Karargâhı Sütlüce’nin sesini uydu üzerinden ulaştırıyordu.
Geçen zamanda internet hızlandı, yaygınlaştı ve kurumsal yayıncılık altyapısını taşır hale geldi… Zaman içerisinde Arçelik ve Beko’nun yanına; ‘müşteri’ demeye dilimiz varmıyor, yeni dostlar edindik, bir kısmıyla devam ediyoruz bir kısmıyla dostça vedalaştık…
Bu alanda teknolojilerin gelişmesi; bizim çok daha çeşitli, doğru içeriği, daha hızlı ve çok daha kaliteli görüntülerle ‘hedef kitlelere’ ulaştırmamıza yardımcı oluyor.
Dünyanın en prestijli haber ve içerik sağlayıcılarından derleyerek oluşturduğumuz; her gün değişen güncel içeriklerle, kurumsal haberleri dengeli bir şekilde harmanlayarak ortaya çıkardığımız yayınlar, farklı kurumların 30 binin üzerinde çalışanına ulaşıyor.
Ofis koridorlarında, yemekhanede, kimi zaman asansör beklerken; evde, ofiste ya da telefon ekranlarında belki henüz görmedikleri ama ilgileneceklerini bildiğimiz bir içeriği onlarla paylaşmak…
Çok uzak coğrafyalarda, bir bölge müdürlüğü çalışanlarına, CEO’larının seslenişini canlı ulaştırmak…
Çalıştıkları kurumlarının sosyal sorumluluk projeleriyle, kazandıkları başarılarla, aldığı ödüllerden haberdar etmek, gururu paylaştırmak…
E-posta trafiği arasında kaybolup giden önemli bir kurumsal duyuru ya da kampanyayı görsel açıdan zenginleştirerek ekranlara taşımak ve etkisini artırmak.
Üstelik tüm bunları her yeni gün, yepyeni içeriklerle, ilk günün aşkı ve heyecanıyla iletmek.
Sektörün en büyük kuruluşlarıyla çok uzun süren dostluklarımızın temeli bunlar olsa gerek.
“Creative Content Production”
Yabancı bir kavram ama yabancı gelmesin... Çünkü yaptığımız iş tam olarak bu.
Creative Content; yani yaratıcı içerik kullanımı, günümüzde markaların en çok tercih ettiği iletişim modellerinden biri haline geldi. Reklamverenler artık, her mecranın kullanıldığı klasik 360 derece kampanyalardan çok, iletişimde isabetli nokta atışı yapabildikleri ve ana mecra Internet olduğu için hızlı geri dönüş alabildikleri bu yolu seçiyorlar.
Genelde video formatının ön planda olduğu bu kavramın iki temel unsuru var: “Yaratıcı fikir” ve “prodüksiyon”.
Bildiğiniz gibi geleneksel sistemde reklam ajansları yaratıcı fikri bulur, prodüksiyon şirketleri de hayata geçirir. Bu süreçler ayrı ayrı işler ve her şey iyi giderse genelde sağlıklı sonuçlar verir. Neredeyse 100 yıldır bu süreç böyle çalışır. Sorun şu ki genelde biraz “yavaş” çalışır.
Yani göz açıp kapayıncaya kadar değişen bir dünyadayız; teknoloji sayesinde her saniye yeni mecralar, yeni iletişim modelleri ortaya çıkıyor ve biz hala 100 yıllık bir modelden bahsediyoruz.
Peki dünyada durum böyle mi?
Bu sorunun cevabı, gelişmiş ülkelerde sayıları hızla artan yeni bir modelde saklı:
“Creative Content Production Company”
Yani, yaratıcı fikir üretme yeteneğine sahip prodüksiyon şirketi. İşte bizi en iyi anlatan cümle...
Çünkü SG P; müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda, onların marka stratejilerini gözeterek yaratıcı fikirler üretir, doğuştan sahip olduğu prodüksiyon yeteneğini kullanarak onları hızla hayata geçirir.
Üstelik, fikir üretim ve prodüksiyon süreçlerini tek bir sürece indirerek, hem zaman hem de maliyet açısından verimlilik sağlar. Çünkü SG P’nin yaratıcı grubu ve prodüksiyon ekibi çalışmaya aynı anda başlar, tek bir takım olarak birlikte devam eder.
SG P bunları yaparken, iki katlı villasında ya da cam duvarlı bir plazanın 15. katında oturup beklemez, tam bir “inhouse” departman gibi çalışır, tüm bu süreçte müşterisiyle birlikte yaşar.
Özetle SG P, geleneksel bir prodüksiyon şirketi değil, bir yaratıcı içerik prodüksiyon şirketidir. Yani bizim yazarlarımız, çizerlerimiz, prodüktörlerimiz, yönetmenlerimiz ve koca bir ekibimiz var.
İşte size yeni bir şey.